8/30/2007

Livane Kültürün 5.Sayısı Yayında!



Livane Kültür 2.Yılına yeni Sayımızla Giremedik!! Üzgünüm.

İnternet de yayın hayatına Ağustos-2006 yılında başlayan Livane Kültür'ün ortaya çıkış serüvenini uzun uzun burada anlatmak yerine internet evreninde neden Livane Kültür olarak yer almaya karar verdik onu söyleyeyim.

Öncelikle basılı ve süreli bir yayın organı olarak şu an Livane Kültür yazar kadrosunda yer alan arkadaşlarla bir dergi çıkartma serüvenine giriştik ve bu alanda zorlanınca çalışmayı internet ortamına taşımayı görsel yönetmen arkadaşımın da ısrarları ve isteği üzerine yapmaya karar verdim.

Livane Kültürü ben bir e-dergi, ya da Kültür Sanat Platformu ya da başka bir sınıflama, tanımlama içine koymuyorum.

Bizler kendi üretimlerimizi bu adreste, Livane Kütürde internet ortamında birçok insanın bireysel ya da grup olarak yaptığı gibi paylaşıma sunuyoruz sadece. Bu tanımlamayı bizimle bu yolculuğa çıkan kişilere bırakıyoruz.
Çağrımızda ve davetimizde öyle zaten hem Livane Kültür de hem de Livane mail grubumuz da.

"Livane orada bir yer, bizimle karşı kıyıya yolculuğa ne dersiniz?" sloganıyla bizde yer aldık bu evrende.

Bizimle bu yolculuğa çıkmak isteyenler kendileri Livane Kültürün ne olduğuna zaten düşünceleri doğrultusunda karar vereceklerdir diye düşünüyorum.

Biliyorum yeni sayımız için geciktik.Hem de çok.Bu sebeple üzgün olduğumu buradan iletmek istedim.

İkinci yılımıza yeni sayımızla girmek isterdim ama olamadı ne yazık ki.Bizi izleyen ve takip eden bizimle Livane’ye yolculuk edenlerden bu kısa yazımla özür dilemek istiyorum.

Saygılarımla
Kürşat Ural
Livane Kültür Editörü

8/10/2007

İstanbul'da

İstanbul'da yalnız bir adam

yalnızlığın içinde İstanbul

telefon konuşmalarının

kalleş orospuluğuna

sığınmadan ağlayan

gece

sustur beynine kazınan

dizeleri

gece

öyle bir indi ki

karabasan uyku sersemliğini

akıttı yatağın içine

boğulan uyuyan değildi

uyuyanın teniydi boğulan

gözyaşını saklama

geceyle ağlayan

titreyen adam

İstanbul içindeydi

Kürşat Ural

"bırak yaşamına şiir girsin"

4/26/2007

Bana Kalan Senin Gözlerindi




Solgun bakışlı ürkekliğime…





Siyahın içinde buldum senin solgun bakışlarını

kimseye sormadım yüzüme aldığım yüzünü

kalsaydı bendeki

ellerinin izleri

bırakmazdım acılarımızı

yürürdüm üstüne kalleş yankesicilerin

sevdim seni bilemezdim

sorardın ya ne kadar ne kadar diye

bilemezdim seni sevdiğimi



yıllar sonra bana baksan

göremezsin bendeki senleri

sana anlatamam ki ne çok sevdiğimi

solgun bakışlı ürkekliğimi anlatamam

zaten biliyorlar ama sen bilmiyorsun

seni ne kadar sevdiğimi



beyazın içinde buldum senin ürkekliğini

kimse sormadı senden aldığım yüzlerimi

bana kalan senin gözlerindi

mutluluğumu ödünç verdim

geldiler hep peşimden

kaldım öylece karşılarında ölü sevicilerin

yıllar önce gördüm

sendeki benleri

artık anlatabilirim seni ne çok sevdiğimi

sende biliyorsun bende

ölümümü kadınım.
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"

4/19/2007

İntihara Cevabımdır

uzaklığına sıraladığım sözcüklerimin ağırlığı yok
tutunamadığım yüzlerin sözcüsüyüm
hepsini asıyorum kuytu köşe bir yerlerde
cinayeti değil intiharı azmettiren öfkenin soğukluğu
sarıp sarmalıyor avuç içimin her çizgisini
ölümümün şekli saklı dudak uçlarında ki kurulukta
yutkunuşların elveriyor gelecek cevaplarının keskinliğini
yapamadım ki söyleyeyim
acı acı gülümsemelerin katık olduğu seslenişlerim
engelledi onu ve siliverdi anıların gözlerindeki heyecanlı bekleyişini
uzaktan gelen bağırışların ayrımını yapamadan
susarak teslim etti günahın soğuk ellerine kendini
öyle bir inancın sonucuydu ki yaptığı
anlamsızlık gelgitlerine uzandığı anları düşünerek
uyudu seslenişlere aldırmadan

Kürşat Ural

"bırak yaşamına şiir girsin"

Günlük




*Bir delinin ajandasından alınmıştır.

Bir delinin günlüğünde anlatılan kadını
sevdim iki karaktere bürünüp çılgınlaşıp

Parlak entarisini o yana bu yana sallayıp duran
bu mahalle görüntüsünde ki orospu kırıntısı
bir gün gelip erkeği tanıyacak
ve ondan nefret edecekti
belki de beni hiç sevmeyecekti
hep erkeklerle oynayıp
onlarla yarışma ve onları yenme hırsı
daha da sağlamlaştırdı inadımı

o beni hep deli diye çağırırdı
alaysı gözlerinin arkasında ki
parlayan şehveti bilemezdi
farkında olmadığı görüntüsünü gizleyemezdi
onu hep sevdim iki karaktere bürünüp çılgınlaşıp
her neyse zamanı kovaladık ve geldik
acılarımızı ve anılarımızı taşıdık geleceğe

onu kovdular mahalleden
çünkü onu benden başka kimse sevmezdi
belleğime kazıdığım o gözleri
benden başka kimse de sevmedi
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"

Öne Çıkan Yayın

My Greatest Passions: Literature, Poetry, and Art

  A lthough I am passionate about literature, art, and poetry, my wife is the biggest passion in  my life. In 1994, after I published the st...