Şiir serüvenime başladığım yıllar aklıma geliyor
üzülüyorum
onu ilk gördüğüm anı düşünüyorum
heyecanlanıyorum
okul günlerimi hatırladığımda
bir iç çekiyorum
yürüdüğüm sokaklar da
benim gölgem saklı kalmış
gecelerini unutamadığım Beyoğlu
yüzleri belli belirgin aklımda kalanlarla kararıyor
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"
“Livane” is the name of a place there. A local name that does not touch the ears of most of us. We will talk about Livane, which we know. Livane means a distant city… A city where no one knows precisely where it is and what its borders are… We have something to say; we take it, and we appear. We will aim to transfer this sound from your ears to your heart.
11/27/2007
O gün
Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi son sınıftaydım. Çanakkale şehitleri anısına Donanma Komutanlığı desteğiyle oratoryo çalışmalarımız vardı askeriye sinema salonunda. Hafta sonları çalışmalarımız olurdu ve epeyce kalabalık bir gruptuk.
Ben, Necmettin Halil Onan'ın istiklal savaşımızla özdeşleşmiş o şiiirini okuyordum provalarda. Gösteride aldığım sorumluluk benim için çok önemliydi. Tiyatro sahnesinde sivil,askeri izleyicinin önunde kutsal ve hepimiz için değeri çok büyük olan bu günde müthiş bir heyecanı yaşayacaktık hep birlikte.
O an gelmişti işte.Başlıyorum okumaya. Titrek başlayan sonra gürleşerek devam eden o mısraların heyecanını şu an yaşıyor gibiyim sanki. Önde oturan askeri ve sivil erkan arkalara doğru bu toprağın insanı halkımız katıldı o dizelerin heyecan verici kutsal derinliğine. Müthiş bir andı.
Başarıyla bitirmiştik gösterimizi. Hepimiz, Gölcük Donanma Komutanı tarafından tek tek tebrik edimiştik.Çoşku, anlatılmaz bir heyecan vardı.Ve askeriye başarımızdan ötürü bize bir sürpriz gerçekleştirmişti.
Bir donanma gemisine davet etmişlerdi bizi. Çok güzel bir gündü.
Sizlerle paylaşayım dedim.
Ben, Necmettin Halil Onan'ın istiklal savaşımızla özdeşleşmiş o şiiirini okuyordum provalarda. Gösteride aldığım sorumluluk benim için çok önemliydi. Tiyatro sahnesinde sivil,askeri izleyicinin önunde kutsal ve hepimiz için değeri çok büyük olan bu günde müthiş bir heyecanı yaşayacaktık hep birlikte.
O an gelmişti işte.Başlıyorum okumaya. Titrek başlayan sonra gürleşerek devam eden o mısraların heyecanını şu an yaşıyor gibiyim sanki. Önde oturan askeri ve sivil erkan arkalara doğru bu toprağın insanı halkımız katıldı o dizelerin heyecan verici kutsal derinliğine. Müthiş bir andı.
Başarıyla bitirmiştik gösterimizi. Hepimiz, Gölcük Donanma Komutanı tarafından tek tek tebrik edimiştik.Çoşku, anlatılmaz bir heyecan vardı.Ve askeriye başarımızdan ötürü bize bir sürpriz gerçekleştirmişti.
Bir donanma gemisine davet etmişlerdi bizi. Çok güzel bir gündü.
Sizlerle paylaşayım dedim.
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"
İlk Defa
ada kalenin etrafı roman dolu
kuşbakışı uçmak geliyor
kırık taşın yanındaki yoldan
kızakla taşımak zordur otları
güneş sıcak
güğümdeki çay demlendi
suya bandır ekmeği
öylesine bir bağırış benimkisi
dağlarda ki yankısı çocuk yüzüme vurdu
tırpan, masat, dirgen üçlemesine
birde tırmığı ekleyince
köyümde bıraktığım
çocukluk Trabzon lastiğine
rençperin nasırlı elleri değdi.
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"
kuşbakışı uçmak geliyor
kırık taşın yanındaki yoldan
kızakla taşımak zordur otları
güneş sıcak
güğümdeki çay demlendi
suya bandır ekmeği
öylesine bir bağırış benimkisi
dağlarda ki yankısı çocuk yüzüme vurdu
tırpan, masat, dirgen üçlemesine
birde tırmığı ekleyince
köyümde bıraktığım
çocukluk Trabzon lastiğine
rençperin nasırlı elleri değdi.
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"
Sakladım Seni Kendimden
*"Ödül olarak vaat edilen Güzel Helene, Sparta Kıralı Menelaos'un karısıdır.
Menelaos bir savaşta, kent dışındadır. Bir aşk alevlenir Paris'le Helene arasında.
Tüm hazinelerini alırlar Menelaos'un, gemilere biner, Ilion'a gelirler.
Troia Halkı, Helene'nin güzelliğinden olsa gerek, çok iyi karşılar, Kassandra dışında.
O bu kadının kente sayısız felaketler getireceğini bildirir!... Ancak, geleceğı görebilen Kassandra'ya kimsenin inanmaması da Apollon'un öngördüğü bir yazgıdır aslında.
Menelaos'la evlenmeden önce Helene'nin tüm talipleri, Hellas'ın bütün kıralları, soyluları bu evliliği koruyacaklarına ant içmişlerdir. Barışçı yollardan Helene geri alınamayınca savaşmaya karar verilir."
*(Troya Efsane İle Gerçek Arasi Bir kente Yolculuk, Kültür Bakanlığı)
bana bir yudum daha ver
acıdan artakalan
sessiz bir bekleyişin
ürkekliğinde
koca bir vücudu bir anda yıkan
haykırışlarına bile aldırmadan
sana anlatabilsem onun hikayesini
geçmişinden çekip alacağım
bıraktığı izleri
savunmasız bir çocuğun
gözlerimde beliren ifadeye yansımasında ki
isyanım sana değil kendime
korkak titremelerimde saklı
cinayeti geçmişimden saklayıp
nasıl söyleyeceğimi bilmeden
bu güne taşıyan ben
ölümün beyaz rengine başkaldıran
ona savaş açmanın hiç faydası yok
güzel günlerimizin bize bıraktıklarını düşün
seni kimse anlamadı
bir ben anladım dediğim sırada yine beni ağlattın be cesur kadın
cep delik cepken delik acıların dökülür ceplerinden
seni duyarım çünkü şiirlerini, türkülerini
ve resimlerini ben çaldım
martıların kanadından
inanmazsan sor
çıplak ve günahkar
arzu ve şehvet dolu bakışlarınla erirdim sıcağında
seni çıktığım uzun yolculuklarda arıyorum
bizim akşamcı Musa amcamız vardı bilirsin
hani sokağın hemen köşesinde ki kırık dökük
tahtadan yaptığı bir barakada yaşardı
umutları yoktu tek güvendiği de ölmüştü hani
hatırlamadın mı
şişenin dibini bulana dek iç derdi sevdanı
son yudumda
hayatın şarap kadar tatlı olmadığını anlayacaksın be evlat derdi
sonra
sonra nemi oldu öldü
bittiğini göreceksin elinden bıraktığın anda şişeyi
Kürşat Ural
Menelaos bir savaşta, kent dışındadır. Bir aşk alevlenir Paris'le Helene arasında.
Tüm hazinelerini alırlar Menelaos'un, gemilere biner, Ilion'a gelirler.
Troia Halkı, Helene'nin güzelliğinden olsa gerek, çok iyi karşılar, Kassandra dışında.
O bu kadının kente sayısız felaketler getireceğini bildirir!... Ancak, geleceğı görebilen Kassandra'ya kimsenin inanmaması da Apollon'un öngördüğü bir yazgıdır aslında.
Menelaos'la evlenmeden önce Helene'nin tüm talipleri, Hellas'ın bütün kıralları, soyluları bu evliliği koruyacaklarına ant içmişlerdir. Barışçı yollardan Helene geri alınamayınca savaşmaya karar verilir."
*(Troya Efsane İle Gerçek Arasi Bir kente Yolculuk, Kültür Bakanlığı)
bana bir yudum daha ver
acıdan artakalan
sessiz bir bekleyişin
ürkekliğinde
koca bir vücudu bir anda yıkan
haykırışlarına bile aldırmadan
sana anlatabilsem onun hikayesini
geçmişinden çekip alacağım
bıraktığı izleri
savunmasız bir çocuğun
gözlerimde beliren ifadeye yansımasında ki
isyanım sana değil kendime
korkak titremelerimde saklı
cinayeti geçmişimden saklayıp
nasıl söyleyeceğimi bilmeden
bu güne taşıyan ben
ölümün beyaz rengine başkaldıran
ona savaş açmanın hiç faydası yok
güzel günlerimizin bize bıraktıklarını düşün
seni kimse anlamadı
bir ben anladım dediğim sırada yine beni ağlattın be cesur kadın
cep delik cepken delik acıların dökülür ceplerinden
seni duyarım çünkü şiirlerini, türkülerini
ve resimlerini ben çaldım
martıların kanadından
inanmazsan sor
çıplak ve günahkar
arzu ve şehvet dolu bakışlarınla erirdim sıcağında
seni çıktığım uzun yolculuklarda arıyorum
bizim akşamcı Musa amcamız vardı bilirsin
hani sokağın hemen köşesinde ki kırık dökük
tahtadan yaptığı bir barakada yaşardı
umutları yoktu tek güvendiği de ölmüştü hani
hatırlamadın mı
şişenin dibini bulana dek iç derdi sevdanı
son yudumda
hayatın şarap kadar tatlı olmadığını anlayacaksın be evlat derdi
sonra
sonra nemi oldu öldü
bittiğini göreceksin elinden bıraktığın anda şişeyi
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"
Karanlık Geceleri Severim Ben
Karanlık geceleri severim ben
Umutlarımı sönük yanan mum ışığına bıraktığım anları
Beklerim gelecek ve bitirecek
bu sessizliği
hasretimin içinde sakladığım
o şehri
bana düşman edenlere kanmadan devam edeceğim sevmeye
ancak bütün erdemsizliklerle yaşamı bize daraltanlara da
kinimi nefretimi yönelteceğim onurumla
ve asla yenik düşmeyeceğim kendimle
neredesin çığlıklarımın yansıması
neredesin karanlığımın sönük çağrısı
gel de gör gecenin bende ki o görüntüsünü
saatlerce konuşmadan oturabildiysek eğer
söylemek isteyip de söyleyemediğimiz şeylerden
korktuğumuz içindir
ya da istediğimiz sözcüklerin dansı değil de
dokunuşlarla arzu dolu gözlerin çakışmasıdır
şiddeti içeren sevişme anlarımızda
saldırmak kabullenmektir şeytanın isteklerini
öyle ki
zevke tırmanmanın tek patika yolunda
kaybetmektir olan
demek ki beklemek yenilgiyi ertelettirmenin
gelecek zamana bırakıp
o zaman sevişmenin sanal anıdır
güçlü bir kadının zayıf anlarını
kurnazca saldırıya hazır beklemek kalleşliktir
donjuan uşaklığının diğer bir adıdır
bizdeki maçoluğun saklayamadığı hayvanlık
zor geliyorsa eğer sapkınlığımızı dizginlemek
ya hayvanları izlemeli
ya da şeytanın kitabını almalıyız
birden çoğul günlerimin yalnızlığına bıraktım korkularımı
kendimle baş başa bıraktığım kalabalıkları da yenileyerek
ne olduğunu ve olması gerekeni sordukların da karşıma geçip
savurdum ve uzaklaştırdım onları gecemden
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"
Subscribe to:
Posts (Atom)
Öne Çıkan Yayın
My Greatest Passions: Literature, Poetry, and Art
A lthough I am passionate about literature, art, and poetry, my wife is the biggest passion in my life. In 1994, after I published the st...
-
Çengelköy İskelesi 45x60 Göksu 50x70 Beykoz Koyu 52x71 Beykoz Koyu 40x60 Beşiktaş İskelesi 45x60 DEVAM EDECEK...
-
LİVANE KÜLTÜR GÜNCESİ RADYO PROGRAMI Program Adı: “Livane Kültür Güncesi” Radyo Programı ProgramTanıtımı(Özet ): Yaklaşık iki yıldır http://...