3/14/2008

Şehrin Can Pazarları*

*Dramatik yazarlık kursu Erkan Çıplak hocanın ödevi

Serhat ve Emin; Pakistan İslamad’da International Islamic University'de İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde okumaktadırlar.

Yarı yıl tatillerinde Rus Afganistan savaşından sonra Pakistanın almış olduğu İran sınırında olan Quetta şehrine gelmişlerdi. İkisinin de üniversiteden kız arkadaşları bu şehirde yaşamaktadır.Kız arkadaşlarına sürpriz yapacaklardır.

Otobüsten indikten sonra şehrin merkezine gelirler.Guetta şehri hem Pakistanın Belücistan bölgesinin başkenti sayılan hem de doğalgaz kaynakları zengin bir şehir olduğu için Doğalgaz rezevrleri olmasına rağmen İranın da gözü sürekli burada olmasına rağmen kasten geri kalmaya terkedilmiş bir ülke. Bir süre Afganistan'a ait olan şehir Pakistan eline geçince de pek bir ilerleme geliştirmedi. Ama bir sınır kenti olması sebebiyle bizim doğu beyazıtımıza, filan benzer. Kaçakçı kentidir. Otobüslerle sınıra hem yolcu taşınır hem yolcu kisvesinde otobüsler kaçakçılık için kullanılır. Kırsal kesim, bedevi, okumuş, şehirli iç içe olduğu bir yer Quetta.


Ellerindeki adrese göre ara sokağa girerler.Karşılarına pazaryeri çıkar. Serhat’ın tam önünde bisikletli bir adam pedallara hızla asılarak ve etrafına bağırarak ilerlemektedir.

Çok kalabalıktır.İnsan,otomobil,ezan sesi birbirine karışmaktadır.Hava çok sıcak olduğundan ikisi de çok terlemiştir.Hızlı ve heyecanlı adımlarla yürümektedirler.

Serhat bisikletli adamı Emine eliyle işaret ettiği sırada büyük bir patlama olur.

Toz ve duman bulutu sarmıştır her tarafı. Emini ilerisinde kaldırımın kenarında bir bacağı ve kolu kopmuş hareketsiz vaziyette görür. Patlama o kadar şiddetli olmuştur ki onu beş metre ilerisine fırlatmıştır. Eminin başından, kolundan ve bacağından akan kanlar vücudunun yanında adeta gölet oluşturmuştur. Binaların camları kırılmış, yol kenarındaki sağlı sollu otomobiller paramparça olmuş, pazar yeri kalabalık olduğu için acıyla feryatla bağıran insan sesleri burayı tıpkı savaş alanına çevirmiştir.

Serhat böyle bir manzarayı daha önce İslamabad da üniversite kampus çıkışındaki camide uzaktan görmüştü ama bu sefer patlamanın tam ortasında kalmıştı. Ayağa doğrulmak istese de yapamadı. Bacağında ağrı hissetti. Elini sağ bacağına götürdüğünde dizinden aşağısının olmadığını anladı. Kendisinin de bacağı kopmuştu.Farkına varınca acıyı daha çok hissetmeye başlamıştır.Onun sesi de etrafında çığlık çığlığa bağıran yardım isteyen insanların sesine karışmıştır.

Emin hiç hareket etmemektedir. Ona bakarken az doğrulmuş vaziyetteyken olduğu yere yığılır ve bayılır.

Gözlerini açtığında hastanede olduğunu anlar.Televizyonda pazaryerinde canlı bir bombanın intihar eylemi geçirdiği haberi geçmektedir.

Hemşireyi çağırır ve arkadaşını sorar.Eminin patlamada ölen 36 kişinin arasında olduğu bilgisini verirler.

Serhat o anda bir bacağı kopuk vaziyette sağ kaldığına sevinememiştir.Emin canciğer dostudur onun.Çocukluk arkadaşıdır.Türkiye’ye dönüşte birlikte çok önemli projeleri vardır.Ama artık o yoktur.Geleceğe yönelik bütün planları da Eminle birlikte yok olmuştur.

Serhat bir ay sonra kendisini almaya gelen polis olan abisi ile birlikte Türkiye’ye ailesinin yanına döner.

Quetta kentinde yapılan intihar eylemi hakkında araştırmaya başlar. Önce internetten, gazete arşivlerinden bazen de abisine sorduğu sorularla kendince önemli bilgiler edinir.

Zengin bir rus iş adamının isminde düğümlenir bütün öğrendiği bilgiler. Ayrıca Rus, Afganistan, İran, Amerikan istihbaratı da Belücistan bölgesindeki bir çok intihar eylemlerinde boy göstermiştir.

Bu savaşın neden yapıldığı gün gibi ortadadır. Petrol ve doğalgaz kaynakları ve bunların paylaşımı. Bunu zaten üniversite de ki arkadaş sohbetlerinde, ders içindeki tartışmalarda sürekli konuşulduğu için biliyordur.

Bu savaş masum insanların ölümüne sebep oluyor. Özellikle Ortadoğu da var olan paylaşım savaşı şimdi Orta Asya’ya sıçrıyordu.

Emin’in ne suçu vardı ya da ölen binlerce insanın.Yaşamın çelişkisi işte demez. Araştırmalarına devam eder.. Evden çıkmıyordur fazla. Üniversite de ki kaydını dondurmuştur.

Emin’in bir kız kardeşi vardır. Onunla görüşürdü dışarıya çıktığında. Bir defasında görüştüklerinde Emin’nin kız kardeşi aslında kendilerinin Kazakistanlı olduğunu, bir amcasının orada geniş arazilerinin olduğunu ancak babasının ailesi ile bağını kopardığı için hiç görüşmediğini söylemiştir Serhat’a.

Bu öğrendiği yeni bilgi araştırmalarını Emin ve ailesi odağında yapması gerektiğini göstermiştir ona. Zengin Rus İş adamını da araştırır bir taraftan.

Eminin amcasının Kazakistan’ın en zengin iş adamlarından birisi olduğunu öğrenir. Bu bilgiyi Eminin kız kardeşine de söyler. Doğrudur bu bilgi. Onaylar Eminin kız kardeşi. Asıl ilginç olanı patlamalarla ilgili yaptığı araştırmalarda karşısına çıkan Rus iş adamının Eminin amcası olmasıdır.Bu bilgi aslında bir çok şeyi altüst eder.Eminle yaşadıklarını hatırlar.

Rus ve Pakistan istihbaratı ile Amerikan ve Afganistan istihbaratının Orta Asya da karşı karşıya savaştığı sonucuna varır araştırmalarından. Kimi zaman saflar bile değişebiliyordur. Çok kirli bir mücadeleydi bu. Savaşın Rusya ayağında bu zengin iş adamı vardır sürekli. Hep o çıkıyordur karşısına. Yani Eminin amcası.

Emin evin tek erkek çocuğudur. Babası ailesiyle bağlarını kopartmasına rağmen Eminin Kazakistan da ki ailesi ile ilgili bağının olduğunu da Quetta şehrinde ki sevgilisinden öğrenir. Emin Serhat ile dost olmalarına rağmen ona zarar gelmesin diye her şeyi saklamıştır ondan. Sevgilisi ile birlikte Emin üniversitede Serhat’ın da tanımadığı bir çok yabancıyla görüştüğü olmuştu bir çok defa. Serhat bunları hatırladıkça şimdi taşlar yerli yerine oturmaktadır.

Peki Emin bu patlamada asıl öldürülmek istenen kişimidir?Amcası ile bağlantısı var mıdır? Pakistan’a okumaya gelmediği açıkça belli olmuştur. Var olan karanlık ilişkileri yerinde, yakından sıcağı sıcağına sürdürmek için gelmiştir İslamabad şehrine okumaya.

Serhat Eminin amcasını görmek için Moskova’ya gelmiştir. Kendisini görmek istemeyebilirdi Eminin Zengin işadamı amcası.Ancak Eminin ismini kullanarak çok rahatlıkla görebileceğini düşünüyordu. Otele geldiğinde resepsiyondan Eminin ismini vermiş, otel görevlilerinin şaşkın bakışları arasında Otelin 25.katındaki ofise çıkmıştır. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü manzara karşısında donakalmıştır. Gördüğü kişi Emindi. Ta kendisi. Olduğu yere yıkılır.

Gözlerini açtığında koltukta oturmakta Eminde yanı başında ayakta durmaktadır. Bacağı kolu kopmuş,cansız vaziyette görmüştü en son onu.Öldüğünü söylemişlerdi.Ama şu an karşısında ve ayaktaydı.

Göz göze geldiklerinde şaşkınlıklarını gizleyemediler birbirlerine bakışlarından.Ancak en çok Serhat bu karşılaşmaya şaşırmıştır.Emin ise arkadaşının buraya Moskova’ya kadar gelebileceğini düşünmemiştir hiç.Ancak O patlamadan bu yana Serhat’tan haberler alıyordur.

Emin kolunu ve bacağını sıyırır.Protez kol ve bacaklarını gösterir Serhat’a. Serhat da bacağını sıyırır.Oda gösterir protez bacağını.

Tam bu sırada odaya kır saçlı, kısa boylu topallayarak yürüyen adam girer. Emin’in amcasıdır gelen adam.

Kürşat Ural

"bırak yaşamına şiir girsin"

No comments:

Öne Çıkan Yayın

My Greatest Passions: Literature, Poetry, and Art

  A lthough I am passionate about literature, art, and poetry, my wife is the biggest passion in  my life. In 1994, after I published the st...