3/17/2008

Sinopsis*

*Dramatik yazarlık kursu Erkan hocanın ödevi

Mehtap psikoloji bölümünü yeni bitirmiştir. İlk iş görüşmesini yaptığı engelli çocuklara eğitim veren bir özel kurumda işe başlar. Öğrencilik yıllarında kurdukları rock grubunun solistidir. Müziği çok sever. Hedeflerinden birisi de grubuyla birlikte bir albüm çıkarmaktadır.

İlk iş gününde gittiği eğitim kurumda kendisi gibi diğer öğretmenlerin de hepsi bayandır. Dokuz bayan öğretmen vardır kurumda. Daha sonra o sabah izinli olan bir erkek öğretmen olduğunu da öğrenir. İlk iş günü kurumdaki kişilerle, eğitim vereceği engelli çocuklar ve aileleriyle tanışır. Aslında bu işi nasıl yapacağını da çok iyi bilmemektedir. Engelli çocuklar fiziksel engelli değil zihinsel engelli çocuklardır. Hayatında ilk defa bu kadar zihinsel engelli çocuğu bir arada görmüştür.

Bayan meslektaşlarından en çok kendi gibi bekar olan Sezen’e kanı ısınmıştır. Diğer bayan meslektaşlarının hepsi evlidir ve orta yaş üstüdür. Henüz tanışmadığı kurumun tek erkek öğretmeni Cihanın evli olup olmadığını bilmiyordur henüz.

İlk mesai gününde çok sakindir kurum. Öğretmenler zihinsel engelli çocuklarla eğitimlerine başlamışlardır sınıflarında. Mehtap öğretmenler odasında yalnız başına oturmuş, yanına almış olduğu kitabı okumaktadır.

Sokaktan sesler gelir. Pencereden merakla sokağa bakar. Yaklaşık 300-400 kişilik bir grup slogan atarak kurumun hemen önünde gösteri düzenlemektedir. Grup saldırgan tutumunu etraftaki işyerlerinin camlarını kırarak, yol kenarındaki otomobillere molotof kokteylleri atarak göstermeye başlamıştır. Henüz ortada polis yoktur. Mehtap bu görüntüleri görünce azda olsa tedirgin olmuştur.

Göstericilerden birisi belindeki silahı çıkartıp havaya üç el ateş eder. O anda pencerede Mehtap gibi göstericileri izlemekte olan karşı binadaki kişi bağırarak yere yıkılır. Yanındakiler adamı kucakladıkları gibi içeriye çekmişlerdir. Yarım saat sonra sokağa ambulans gelip karşı binada ki yaralıyı götürür, gelen polis ve çevik kuvvet de dağılan göstericilerin bazılarını sokak aralarında teker teker gözaltına alır ve güvenliği sağlar. Sokak her zamanki sakinliğine geri döner.


Mehtap olanları izlerken pencerede sırtına dokunan elle irkilmiştir. Döndüğünde arkasında kendisine seslenen kişinin daha sonra tanışacağı Cihan olduğunu anlar. Cihan pencereyi kapatır. Mehtap’ı pencerenin önünden uzaklaştırır.

Öğretmenler odasına diğer öğretmenlerde gelir. Bir süre sonra oda o kadar çok kalabalıklaşır ki Mehtap kendisini zar zor koridora atar. Sezen arkasından gelir ve iyi olup olmadığını sorar.

Mehtap görmüş olduğu görüntülerden çok etkilenmiştir. Sezene mutfağa gideceğini ve yalnız kalmak istediğini söyler. Sezen başını sallar ve yapabileceği bir şey olursa kendisine seslenmesini söyler Mehtap’a.

Akşam evinin kapısını açtığında üstüne atlayan köpeği o gün yaşadığı bütün olumsuzlukları bir anda olsun unutturuverir. Köpeği çok hareketlidir ona bir şeyler anlatmak ister gibidir. Salona geldiğinde vitrindeki çekmecelerin açıldığını, dolapların içindekilerin salonun ortasına boca edildiğini görünce birilerin girdiğini anlar. Koşarak yatak odasına geçer. Yatak odası daha da karmaşıktır. Bütün elbiseleri yerlere saçılmış, çekmeceler, dolap tamamen boşalmıştır. Hemen makyaj dolabının altındaki gizli bölmeye eğilerek eliyle uzanır ve rahat bir oh çeker içinden. Eline değen gazeteye sarılı ince paketi alır hemen.

Davetsiz misafirlerin yeni taşındığı evine yaptığı ilk ziyarettir bu. Önceki kaldığı evlerine yapılan ziyaretlerle birlikte bu üçüncü olmuştur. Artık bıkmıştır sürekli ev değiştirmekten ve takip edilmekten. Mehtap geçmişini artık unutmak istemektedir. Yeni ve düzenli bir hayata ihtiyaç duyduğunu bu gece anlamıştır artık. Sürekli kaçarak bu yaşantısı nereye kadar devam edebilirdi? Ve bir karar verir artık bu gece. Yıllardır sakladığı bu paketten kurtulmalıdır. Gazeteye sarılı ince paketi yırtar ve içinden bir Cd çıkartır. Cd’yi dvd’ye koyar. Perdeleri ve ışığı kapatır ve koltuğa oturup izlemeye başlar.

İzledikten sonra Cd’yi kırıp parçalar. Öyle bir öfkeyle yapar ki bunu Cd elini kesmiştir. Hemen banyoya giderek kanayan elini lavaboya tutar. Başını kaldırdığında banyo aynasından arkasında onu görür. Gözlerini açıp kapadığında yine o vardır arkasında. Sinan.

Sinan’la kucaklaşırlar. Mehtap öyle sıkı sarılır ki Sinan’a bu durum karşısında Sinan da şaşırır. Sinan’la hiç konuşmadan yatak odasına geçer ve uyurlar.

Sabah çalan saatin sesiyle uyanan Mehtap hemen hazırlanıp apar topar birkaç lokma peynir ve zeytin yedikten sonra kendisini atar dışarıya.

Öğretmenler odasında Cihan notlarını karıştırırken Mehtap içeriye girer. Yanına oturur ve sohbet etmeye başlarlar. Cihanın da evli olduğunu öğrenir. İlkokula giden bir oğlu olduğunu da.

**
İçeriye sekreter girer ve Mehtap hanıma kurumun sahibi Macit beyin kendisini çağırdığını söyler.

Mehtap hanım Macit beyin odasına girdiğinde daha önce hiç görmediği iki erkeğin de oturduklarını görür. Macit bey tanıştırır diğer iki kişiyi Mehtap’la.

Mehtap üçlü çapraza alınmıştır adeta. Macit bey kurumunda böyle bir mülakatı bütün çalışanlarına ilk işe girişlerinde yaptığını söyler Mehtap’a. Bunu söylemesi bile garip gelmiştir. Tamam deyip başını sallayıp çıkar odadan. Bu durumu hemen Cihan’la paylaşır oda Macit beyin doğru söylediğini her çalışanına bunu yaptığını söyler.

Akşam olur. Mehtap kapıya doğru yöneldiğinde Cihan seslenir arkasından ve onu eve bırakabileceğini söyler arabasıyla. Mehtap ve Cihan birlikte çıkarlar.

Evin bulunduğu sokağın başına geldiklerinde Cihan eve gelene kadar bir araç tarafından takip edildiklerini anlar ama bunu Mehtap’a söylemez.

Mehtap eve girer ve elbiselerini çıkardıktan sonra duşa girer. Yarım saat sonra duştan çıkar ve mutfağa gelir su içer. Telefonu çalar. Sinan’dır telefondaki. Ona bugün eve kadar takip edildiğini söyler ve bu gece yalnız kalmak istemediğini yanına gelmesini ister Sinan’dan.

Sinan eve gelir.

Sinan’a dün gece kendisinde olan Cd’yi parçaladığını söyler. Sinan her şeyi bildiğini o gece gördüğünü ve üzülmemesini söyler Mehtap’a.

Sinan dolaptan viskiyi alır ve koyar bardaklara. Mehtap başının ağrıdığını ve içmek istemediğini söylese de vazgeçer ve oda içer.

Mehtap salonda uyumuştur. Başı çok ağrımakta ve başını kaldıramamaktadır. Bir ara gözlerini açtığında Sinan’ın telefonda birisiyle konuştuğunu görür.

Mehtap uyandığında başka bir yerde olduğunu anlar. Burası Sinan’ın evi de değildir. Dışarıdan ezan sesi gelir yarım açık pencereden. Yataktan doğrulmaya çalışır yavaşça. Zar zor pencerenin önüne gelir ve dışarıya baktığında burasının yaşadığı şehir olmadığını hemen anlar. Kapı çalar. Kapıda bekleyenin seslenmesinden otelde olduğunu anlar. Oda servis elemanıdır gelen. Zorlanarak ta olsa kapıyı açar. Servis elemanı içeri girer. Ona nerede olduğunu sorduğunda Bağdat cevabını alınca çok şaşırır.

Bağdat ta bir otelde ne işi vardır. En son hatırladığı Sinan’ın verdiği viski bardağıdır. Sonrada derin bir uyku. Kaçırılmış olamaz. Sinan güvendiği bir insandır. Servis elemanı başka bir isteğinin olup olmadığını sorar ve çıkar odadan.

Telefonu çalar. Sinan’dır telefondaki. Ona sakin olmasını, parçaladığı Cd’yi evde kopyaladığını söyler. Cd deki görüntülerin ikisinin de yaşam sigortaları olduğunu anlatır Mehtap’a. Odasına gelen kimseye kapıyı açmamasını ve telefonlara cevap vermemesini söyler ve kapatır telefonu.

Uzanır yatağa yavaşça. Gözlerini kapatacağı sırada otelin önünde büyük bir patlama olur. Kendisi üst katta olmasına rağmen cam kırıkları yatağına kadar saçılır ve odanın içi toz ve duman olur. Bu patlamaları önceleri televizyonda izlerken şimdi bir anda içinde bulur bu can pazarının ve kıyametin.

Kapısı kırılır ve yüzleri puşili,silahlı üç kişi içeriye girip kollarından kavradığı gibi Mehtap’ı merdivenlerden lobiye oradan da kapıdaki araca taşırlar. O sırada otele yaklaşan Sinan Mehtap’ın kaçırıldığını görür ve yoldan bir taksi çevirip onları takip eder. Şehir dışına çıkmışlardır.

***
Sinan evin arka bahçesine dolaşır ve pencereden içeriyi izler. Üç adam puşilerini çıkarttıklarında Sinan üçünü de tanır. İçeridekiler yabancı değildir. Moskova’dan arkadaşlarıdır. Mehtap’ı neden kaçırmışlardır. Mehtap’a sorular sormaktadırlar. Cd’yi sorduklarını el kol hareketlerinden anlamıştır Sinan. Mehtap’a sert davranmaya başlarlar. İçlerinden biri Mehtap’a bir tokat atar. İşte o an buna dayanamayan Sinan belindeki silahı çeker ve içeriye dalar. Bu hareket düşüncesizce yapılan bir harekettir.

Silahı doğrulttuğunda arkadaşları da şaşkınlıkla silahlarını ona doğrulturlar. Yarım dakika sessiz bekleyişten sonra istedikleri Cd’nin kendisinde olduğunu ve Mehtap’ı bırakırlarsa Cd’yi onlara verebileceğini aksi takdirde elinde tek kopya olan Cd’yi kıracağını söyler.

Adamlar değiş tokuş teklifini kabul ederler Sinan’ın. Adamlardan birisi yanından geçerken Sinan’ın hiçbir şekilde aralarından ayrılamayacağını kulağına fısıldar ve giderler.

Mehtap ağlayarak Sinan’a sarılır ve buraya onu neden getirdiğini sorar.

Sinan Mehtap’ın bu sorusuna önce çok şaşırır. Son beş yıldır Bağdat da yaşadıklarını son bir yıldır ise psikiyatr tedavi gördüğünü söyler Mehtap’a.

Mehtap önce inanamaz buna. Türkiye de yaşadığını, orada zihinsel engelli çocuklara eğitim veren bir kurumda yeni işe başladığını, kurdukları rock grubunda solistlik yaptığını söyler Sinan’a

Sinan buna çok şaşırır. En son doktor arkadaşının Mehtap’a koymuş olduğu şizofren teşhisini hatırlayınca onun bu anlattıklarının normal olduğunu anlar. Doktorda söylemiştir bunları Sinan’a. Mehtap’a sıkıca sarılır.

Mehtap kendisine yarattığı dünyadan kurtulamaz. Bütün söyledikleri, yaşadığını sandıkları onun hayal dünyasıdır. Tek gerçek olansa içinde bulundukları uluslararası örgütün liderinin filme aldıkları görüntüleri sayesinde bu örgütten kurtulabildikleridir.

Cd’de şu görüntüler vardır. Örgüt lideri bir kadını sırtına bindirmiş yarı çıplak vaziyette kendini kırbaçlattırdığı, bebek arabasında altını bezletip emzik emdiği, buna benzer görüntüler vardır.

No comments:

Öne Çıkan Yayın

My Greatest Passions: Literature, Poetry, and Art

  A lthough I am passionate about literature, art, and poetry, my wife is the biggest passion in  my life. In 1994, after I published the st...