12/04/2007

Kendini bilen birisi miyiz?








Düşündüm ve en sonunda karar verdim. Bugün sizlerle paylaşacağım konu ilişkiler.



Aslında hepimiz kendimizi biliriz, tanırız yettiğince.Değil mi?



Akademik anlamda toplum bilimcilerimiz bireylerin kendini tanımadığını, ifade edemediğini, ve kendilerini zaman içinde var edemediğini bu konularda zayıflıkları olan gruplar oluşturduğunu söylerler hep.



Aslında bu konuda somut kararlar vermek ne kadar doğru?Ben de bilmiyorum açıkçası.



‘Bana soracak olursan benden iyi beni tanıyacak bilecek kim olabilir?’Bu soruyu defalarca söylemişizdir etrafımızda yada kendimize.



Her zaman kendimizi çok iyi tanıdığımızı bizi bizden iyi tanıyacak birisinin olamayacağını ya da iyi tanıdığı yargılarını belirtenlere karşı bazı zamanlar hiç de iyimser bir davranış sergilemediğimiz doğrudur değimli?



Şunu sakın unutmayın ki burada anlattıklarımdan genel yargılar çıkartmaya çalıştığımı düşünmeyin lütfen. Böyle bir niyetim yok kesinlikle.



Bazen kendimizle ilgili çevremizde ki insanların yargılarını görmezden gelebiliriz.Bu; uzun yıllardır hayatı paylaştığımız arkadaşımız,dostumuz sevgili yada hayat arkadaşımız olabilir.



Yaşamımıınz hızla ilerlediği süreçte bence kendi iç evrenimizi,kişiliğimizi,davranışlarımızı hayatı paylaştığımız insanların yargılamasına,eleştirmesine,bazı saptamalarda bulunmasına izin vermeliyiz.Ancak savunma mekanizmamızı devreden çıkartmadan gerek gördüğümüz müdahaleleri yapmayı da çekinmeden işletmeli bu evreyi.



Ne yapmalıyız?



Öncelikle bize karşı eleştirilere açık olmalıyız.Ayrıca öz eleştiri de yapmalıyız kendimizle ilgili.Bunlara kapalı bir evrendeysek hemen terk edelim derim ben size bu evreni.



Önce kendimle başlayayım.



Ben bu konularda kişiliğim gereği hep mesafeli olmuşumdur.Hatta bazen çok tepkisel davranışlar bile sergilemişimdir.Ancak zamanla bu konularda daha esnek olmaya başladım.Bu konuda ‘solgun bakışlı ürkekliğimin’ benim üzerimde etkisi çok büyüktür.Bunu da söylemeden edemeyeceğim.Artık o eskiden olan ani tepkiler, kapalılıklar yok denecek kadar az.Azaldı diyebilirim.Eski arkadaşlarım öyle diyorlar.Demek ki doğru ve güzele gidiş galiba.



Neyse devam edelim.



*Devam edecek






Kürşat Ural




"bırak yaşamına şiir girsin"

No comments:

Öne Çıkan Yayın

My Greatest Passions: Literature, Poetry, and Art

  A lthough I am passionate about literature, art, and poetry, my wife is the biggest passion in  my life. In 1994, after I published the st...