1/02/2008

Sokak Şairi Osman*

Dramatik Yazarlık Kursu Gökhan Hocanın Ödevi-Karakter hikayesi

Karakterin Adı: Sokak Şairi Osman

Karakterin Hikayesi: Onu ilk defa Üniversitenin Kültür Merkezinde Tiyatro salonunda yapılan söyleşide görmüştüm. Tiyatro Kulübü davet etmişti onu etkinliklere. Kendisi şairdi. Sokak şairi. Onu sonra defalarca Beyoğlu’nda İstiklal Caddesinde gördüm. Koltuğunun altında bir dosya ve içinde şiirler, İstiklal Caddesinde yürüyen insanları durduruyor, onlara şiirler okuyor, hatta şiirlerini satıyordu.

Söyleşide kalabalığın karşısında heyecanla şiirlerini okuyordu. İlk defa böyle bir etkinliğe katıldığı belliydi.Yazdığı şiirleri okurken öyle bir kendinden geçişi vardı ki anlatamam.Biraz dengesiz,normal olmayan davranışları da yok değildi.

Söyleşi sonrası yanına yaklaştım. Edebiyat kulübü başkanı olduğumu, Edebiyat şenlikleri kapsamında kendisiyle sohbet etmek istediğimi söyledim. Kabul etti. Kulüp odasına gittik bende ses kayıt cihazımı açtım başladık sohbete. En çokta hayat hikayesini merak ediyordum.

Van’da bir köyde doğmuş. Yedi erkek kardeşin en küçüğüymüş. Baba, tarlalarda mevsimlik işçi olarak çalışırmış, annede eve, tarlaya, bahçeye bakarmış. Evin en küçüğü olduğu için onunla kimse ilgilenmezmiş. Ne anne ne baba, nede ağabeyleri. İlkokula başlamış. İkinci sınıftayken babası aldırmış okuldan. Zaten köyde ilkokul olmadığı için kasabaya iniyormuş. Sabahın erken saatlerinde uyanıp tam üç saat yürüdükten sonra okuluna geliyormuş. Babası okulun uzaklığını ve işleri bahane edip onu aldırmış okuldan.

Babası okula göndermeyince buna çok üzülmüş tabi. İlkokul öğretmeni Ayşe hanım onu çok seviyormuş. Şiire merakı da yedi, sekiz yaşlarında başlamış zaten. İlkokula başlamadan önce altı yaşlarında köye gelenlerin bıraktığı gazeteleri saklarmış, fotoğrafları kesermiş, evdeki yaşlı dedesine sorarak okumayı az çok böyle sökmüş. İlkokula başlayınca da bunu öğretmeni fark etmiş ve onunla ayrıca ilgilenmeye başlamış. Öğretmeninin ona ilk hediye ettiği kitap”Gülibik”miş. Hala saklıyormuş o kitabı.

Okuldan alınınca köyde tarlada çalıştığı zamanlar kitaplarını yanına alır gizlice taşın, tümseğin arkasında molalarda ağabeyleri oynarken o kitapları okurmuş. İlk şiirini de tarlada yazmış. Okulda çok sevdiği Ayşe öğretmenine.

Yıllar sonra askerlik ve evlilik çağı gelmiş. Tam köyden gençlerle askere uğurlanacağı gece plan yapmış ve evden kaçmış. Planında İstanbul’a gelmek hiç yokmuş. Ancak bindiği otobüs onu İstanbul’a getirmiş. Topkapı otogarından da Beyoğlu’na.Üzerinde biriktirdiği üç beş kuruş varmış,onunla Beyoğlu’nda bir bekar oteline yerleşmiş.

İlk Beyoğlu’nda İstiklale çıktığı gece korkmuş insan kalabalığından. Hemen geri gelmiş otele. Evden çıkarken yanına birkaç eşya ve o yaşına kadar yazmış olduğu binlerce şiiri almış bavuluna. Her gün şiir yazmaya eskisi gibi devam etmiş.

Ailesinden haber alıyormuş akrabaları vasıtasıyla. Dedesi uzun zaman önce ölmüş. Babası yatalak hastaymış. Ağabeylerinden ikisi askerde şehit düşmüş, diğer dördü de evi terk etmiş. Annesi de yatalak hasta babasına bakıyormuş köyde.

Lokantada çalışmış yıllarca, oradan kazandığı parayla da otel masraflarını karşılıyormuş. Bir kaç ayda bir annesine para gönderiyormuş. Birçok defasında yayınevlerine götürdüğü şiir dosyalarından bir sonuç çıkmıyor, bazen yayınevinden yaka paça dışarı atıldığı da oluyormuş.
Bir defasında istiklalde yürürken yolun kenarında karikatürist bir adam görmüş. Yaptığı resim ve karikatürleri sergiliyor, insanların karikatürlerini yapıyor ve satıyormuş.

Onun aklına da yazdığı şiirleri insanlara okumak gelmiş sokakta. O kadar kalabalık insan arasında elbette şiir seven birkaç kişi çıkar diye düşünmüş. Beğenenlere de yemeğini çıkaracak paraya satabileceğini şiirlerini. İlk denemelerinden bir sonuç alamamış. Yılmamış devam demiş. Ancak sonraları tek tük şiir satmayı başarmış. Sonra insanlar ona alışmışlar. Bir kaç kez televizyona da çıkmış. Anne ve babasına daha fazla para göndermeye başlamış hem de her ay.Yıllar sonra o şairi istiklalde göremez oldum. Yoktu Sokak Şairi Osman. Bir gün gazete haberinde gördüm.Bakırköy Ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yatan Sokak Şairi Osman’ın intiharını.
Kürşat Ural
"bırak yaşamına şiir girsin"

No comments:

Öne Çıkan Yayın

My Greatest Passions: Literature, Poetry, and Art

  A lthough I am passionate about literature, art, and poetry, my wife is the biggest passion in  my life. In 1994, after I published the st...